Bu alanda kliniğimizde kişiye özel tedaviler uygulanmaktadır. Öncelikle istenen ön testlerle kişinin bu problemlerle ilgili altta yatan bir hormonal dengesizlik, tiroid hastalığı, sindirim problemi, vb.olup olmadığı araştırılır. Vitamin eksiklikleri varsa tamamlanır.
Kilo problemlerinin en sık sebeplerinden olan buğday, inek sütü, yumurta, vb. gıda intoleransları olup olmadığı, yapılan ön testlerle belirlenir. Daha sonra akupunktur, biorezonans ve ozon tedavilerinden hangilerinin kişiye daha uygun olduğu belirlendikten sonra tedavi programı oluşturulur. Metabolizmayı düzenleyici etkisi olan akupunktur, açlık halini kontrol altına alır. Kişinin şeker isteğini baskılar ve daha çabuk doygunluk hissetmesini sağlar. Ozon tedavisi metabolizmayı hızlandırır, Hb A1C düzeyinin düşmesini sağlar.
Çeşitli diyetlerin aksine, bu yöntemlerle kişinin karbonhidrat ve proteinden değil, yağdan kilo vermesi sağlanır. Kişi bu süreçte halsizlik hissetmez, aksine zindelik kazanır ve orantılı bir şekilde ve bedende herhangi bir sarkma olmadan incelme sağlanır.
Ayrıca günümüzde çok sık karşımıza çıkan karbonhidrat bağımlılığı gibi durumlarda ise Biorezonans tedavi yöntemi ile kişinin kilo vermesinde direnç oluşturan sebepler tespit tedavi edilerek kişinin daha kolay kilo vermesi sağlanabilmektedir.
Zayıflamak isteyen bir kişi için önemli olan elbette zayıflamaktır ancak zayıflamanın yanı sıra istediği kiloda kalmak daha büyük önem taşır. Günümüzde diyetisyen destekli diyet formülü uygulayan pek çok kişi, ya kilo vermekte zorlanmakta ya da diyeti bıraktığında eskisinden çok daha fazla kilo almaktadır. Çünkü gıda intoleransı, tıpkı nikotin, kokain gibi gıda bağımlılığına da sebep olmaktadır.
Biorezonans yöntemi çalışma felsefesini kuantum fiziğinden alan, frekans temelli çalışan tamamen bilimsel ve oldukça etkili bir yöntemdir. Cihaz kişide duyarlılık oluşturan gıdanın tam ters frekansını oluşturarak bozucu etkiyi nötrler, bu şekilde o gıdanın kişinin vücudunda oluşturduğu olumsuz etki ortadan kaldırmış olur. Böylelikle bağımlılık ve buna bağlı aşırı yeme isteği düzeltilmiş olur ve insülin direncini azaltarak kişinin sağlıklı ve kolay bir şekilde kilo verebilmesini sağlar.
Yan etkisiz olması ve başarılı sonuçları nedeniyle Almanya’da, Rusya’da uzun yıllardır kullanılmakta ve giderek Türkiye’de ve pek çok ülkede kullanımı giderek artış göstermektedir.
Biorezonans yöntemi, kişinin kilo almasında büyük etkisi bulunan karbonhidrat ve varsa diğer gıda bağımlılıklarını tedavi ederek kilo vermedeki direnci ortadan kaldırır ve ideal kiloda fazla çaba sarf etmeden kalabilmeyi sağlar. Yani kişiye yağ ve kilo olarak dönen çikolata, tatlı, hamur işi, vb gıdaları aşırı yeme isteğini azaltır. Kişi bir süre sonra, aslında bağımlısı olduğu gıdaya karşı eskiden olduğu gibi yoğun istek duymamaya başlar ve o gıdadan uzaklaşmaya, o gıdaya daha az ihtiyaç duymaya başlar.
Kilo vermek isteyen kişilerin metabolizmasını düzenleyen biorezonans terapileri sonrasında, ekmek, makarna, hamur işleri, tatlılar ya da çikolata gibi karbonhidratlar, vücut tarafından daha az istenmeye başlar ve daha az tüketildiğinde bile tatmin duygusu oluşmasını sağlar.